6 Mayıs 2010 Perşembe

siyah

tuhaf bişey oldu, bugün bütün gün Burçin'i düşündüm, ofisteki bir arkadaşıma anlattım uzun uzun sabah, sonra buraya yazdım, facebookdaki fotoğraflarına baktım, ilk tanıştığımız günü düşündüm...
akşam üzeri saat beş gibi telefonum çaldı
ve kötü haberi aldım
bugün ameliyat olacağından bile haberim yoktu, çünkü artık ameliyatlarının sayısı o kadar çok artmıştı ki haber vermek istemiyordu, yorgun oluyordu, telefonda konuşmak, görüşmek istemiyordu kimseyle...
bizde Barıştan alıyorduk haberlerini
bu defa ankaradaki doktoru ameliyat yapmamıştı bünyesi çok zayıf düştüğü için bir süre dinlenmesini söylemişti, bursada nefret ettiğim bir özel hastanede bir doktor kabul etmiş ameliyatı bütün risklerine rağmen Burçin'de tamam demiş, cesurdu zaten arkadaşım, gözü karaydı, ne düşündü bilmiyorum ama bir defa daha şansını denemek istedi bence
yine "yaşasın yaşamak" diyebilmek....
çok üzülüyorum bunların hepsini düşününce hem de çok, ne planları vardı, ne güzel günlerin hayalini kuruyordu, evlenecekti...
neşeliydi, müthiş kahkahalar atardı, bıcır bıcır konuşurdu, aşıktı, mutluydu..
bu pis hastalık bunların hangisine geldi bilmiyorum ama bu aralar çok sık duyuyorum adını..
neden diye sormak saçma çünkü düşününce yok bir nedeni...
o yüzden diyorum ki ben bugün var sadece ve bu an başka herşey yalan...

5 Mayıs 2010 Çarşamba

zor hayatlar...

güzel günler yaşıyorum, bahar geldi içim kıpır kıpır, yaz geliyor tatil planları başladı, işler biraz daha hafifleyince yapacaklarımın listesi hazır..
hafta sonu kardeşimin doğum günü, onun için süpriz parti hazırlıyorum kendi çapımda :)
ama bir tarafımda da zor hayatlar yaşanıyor, aklıma geldiğinde kötü hissediyorum kendimi..
eşimin en yakın arkadaşı hatta kardeşi diyebiliriz, 2,5 yıl önce nişanlandı, birlikte kutladık, eğlendik, düğün planları yaptık, evin dekorasyonu ile ilgilendik, nikah tarihi aldık, ne giyeceğimize karar verdik, bir sürü şeyi planladık..
ama beklenmedik bir gelişme oldu ve arkadaşımızın nişanlısının çağımızın en illet hastalıklarından birisine yakalandığını öğrendik..
çok güçlü bir kız, hiç yılmadı, hayatını yavaşlattı biraz, planlarını bir yıl sonraya erteledi, başka baharda evlenmek üzerine hayaller kurduk yine birlikte, ev için yeni düzenlemeler yapabilmemiz için zaman doğdu diye mutlu oldu..
ama aradan 2,5 yıl geçti, ne hastalık geçti ne de planladığımız şeyler oldu..
her gün başka bir yerde başka bir çeşidine rastlandı, uzun tedavi süreleri, yorgun düşen bedenler ve moraller...
allahtan sağlık diliyorum her gün şükrederek hepimiz için...
ama bugün eşimin arkadaşının kişisel iletisinde şu notu görünce anladım ki sadece hastalıkla mücadele eden için değil en sevdikleri içinde durum çok zor...
"Allah'ım gönlümde olanı hakkımda hayırlı eyle... hakkımda hayırlı olana gönlümü razı eyle..."
.......
dün gece iki kardeşi düşündüm, bundan yaklaşık 3 ay önce annelerini kaybetmiş iki kardeşi, biri 25 yaşında biri 21, ikisi de erkek, gözlerinin ışığı sönük iki erkek kardeş...
televizyonda abuk - sabuk reklamlar çıktığında kanal değiştirdiğim ama mutlaka bir yerde denk geldiğim, nedense hiç bir şekilde yüzümü gülümsetmeyen, " iyi ki varsın" diye biten, ya da "annem yanımda olsun bana bişey olmaz" diyen, gözümüze gözümüze sokulan anneler günü çılgınlığından nefret ediyorum, sevmiyorum bu saçma sapan günleri, bize dayatılmasını, tüketim çılgınlığı haline getirilmesini, istemiyorum anneme çamaşır makinası almak, elektrik süpürgesi almak, istemiyorum böyle kutlanıyorsa kutlamak....
çok şükür anneyim, çok şükür dünyalar tatlısı bir anneye sahibim...
ama olmayan var, yıllarca isteyipte bir çocuk sahibi olamayan ya da annesini - evladını bir şekilde kaybetmiş olanlar var, onların gözünde bir damla yaş olacaksa bu reklamlar, bu kutlamalar nasıl mutlu olayım ben...

3 Mayıs 2010 Pazartesi

dün gece ayrı gece


bu tarihi not etmeli
ilk ayrı gecemizi geçirdik dün gece, anladığım bir biçimde eve dönüş yolunda teyzesiyle birlikte kalma istediğini söyledi defalarca, beni özlemeyecek misin diye sorduğumda aldığım HAYIRRR cevabı içimi bi tuhaf yapsada onun bu kadar hevesli olduğunu görünce tamam dedim size iyi geceler..
en iyi gecenin bizim ki olacağını düşünerek birazda mutlu olmuştum ne yalan söyliyeyim
gece mi
ee iki bölüm dizi izledim saat daha kaç
birazda çekmeceleri mi düzenlesem
yok yok kitap okuyayım sessizliğin içinde
ee saat daha on bir bile olmamış
bu gece niye bu kadar uzun
uyumuş mudur acaba
niye hiç aramadılar ki
arasam uyandırır mıyım
gidip kapılarına mı dayansam
en sevdiği pijamaları da evde kaldı, huzursuzluk çıkarmamıştır inşallah
tamam yatıyorum bende artık
sabah ilk önce oraya uğrarım
yatak ne kadar büyükmüş
ufff uyku tutmadı
biraz süt mü içsem acaba
niye ben sürekli uyanıyorum yat uyu işte deliksiz
bu değil miydi 2 yıl 3 ay 12 gündür beklediğin
değilmiş...