birde ikinci kısmı var tatilin, Ege'nin herşeyini çok seviyorum, ayrı bir huzuru olduğunu düşünüyorum, insanların rahatlığı, güler yüzü, sokakların cıvıltısı, kedilerin - köpeklerin yollarda size eşlik etmesi...
küçük bir sahil kasabalarından biri, ilk defa gittim Foça'ya, ama bayıldım, yaşabilirim orada bir ömür boyu belkide bıraksalar...
sabah saatlerinde başka bir güzelliği var gece geç saatlerde bambaşka, keşfedilecek o kadar çok şey var ki o küçücük yerde...
çok erken saatlerde balıktan dönen balıkçıları sahilde beklemek, daha tekneden inmeden tezgahlara gelmeden hemen orada satın almak, semt pazarına gitmek ve o güzelliklerin arasında kaybolmak, hayatımda yediğim en nefis midyeleri yemek, her zamam serin esen rüzgarında kahve yudumlamak, kuyrukta beklemekten nefret etmeme rağmen nefis dondurmaların hatrına her akşam dondurma kuyruğu beklemek Foça'nın en özet hali...
denizden çıkan taze balıklar, binbir çeşit yeşillik yanında nefis olacaktı eminim, limon almayı unuttuğumuz gün limon suyu zannedip limonata dökmeseydik eğer salataların - mezelerin üzerine :)
22 Temmuz 2010 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
7 yorum:
Foça'yı bende çok sevmiştim, özellijle de eski Foça'yı. Bu sene Akdeniz'de olsamda seviyorum Ege'yi:))
o iki fincana kahve gerek :)
Chilek, bizimki de eski Foçaydı yenisini görmedim gerçi ama herkesten eski foçayı duydum zaten
kalbim egede kaldı diyorsun yani :))
vardı Ceydacım olmaz mı ama kahveler içildikten sonra fotoğrafa sıra geldi :))
eski foça...eskifoça..foça...foça...
Not,rüya şahane:)
sende eskicilerdensin yani Dijle :))
Ahh Foça..
Ben de çok severim..
Deniz kıyısında ki restoranlarda balık yemenin tadı bir başkadır..
Sevgiler..
Yorum Gönder