18 Mart 2010 Perşembe

imha edecek


Bugün öğle yemeğimi deli kantinde yedim. Değişik bir yer yapmışlar, tam öğrenci tarzı.

Havayı biraz güneşli görünce değişik bir yere gitmek istedi canım, uzun süredir geçerken görüyor ve merak ediyordum.

Altıparmak caddesini gören küçük bir masaya oturdum, güneş yüzüme vurdu, ben yoldan geçenleri izledim ve az sonra kalkıp derse gidecekmişim gibi hissetim.

Ahh bir iyi geldi, kendimi üniversite zamanlarında hissetmek. Üniversitede en sevdiğim mevsimlerdi bunlar.

Mutlaka şehir merkezinde buluşur, grup halinde giderdik kampüse. Bu mevsimler başladı mı dersler pek umurumuzda olmazdı, devam zorunluluğu olmayınca ve ders notlarını alabileceğin birilerini bulduğun zaman tamamdı her şey. Yeşilliklere serilir bütün gün muhabbet edebilirdik, kantinden aldığımız plastik bardaktaki kahve bile ne güzeldi.
Arada bir açıp bakıyorum eski fotoğraflara, gözlerimizdeki ışık bile farklıymış sanki..

Ofiste oda arkadaşım tam o zamanlara ait şarkıları dinletiyor bize bugüne özel, sanki biliyor oyunumu, sanki biliyor bugün ben üniversite öğrencisiyim ve şu anda kampüsteyim.

Saat altıya doğru bütün bu düşünceler imha edecek kendini ne de olsa evde üniversite öğrencisi olmadığımı hatırlatacak birileri var :)