6 Ekim 2009 Salı

hafta sonu mu evet evet süperdi...

cumartesi sabahı hazırlanma telaşesi ile başladı, katılacağımız bir doğum günü partisi sonrasında ise deniz sefası vardı, böyle olunca hazırlıklar biraz uzun sürdü..
çok sohbetli, çok çocuklu, çok kahkahalı, çok yemeli içmeli, keyifli bir doğum günüydü..
doğum günü çocukları ikiz olunca, hemde biri kız biri erkek olunca daha bir güzeldi herşey sanki.farkında olarak geçirdiği ilk doğum günü partisi olunca, ilk başlarda biraz gergin, huysuz, ne yapacağını bilmez bir haldeydi bizim bızdık, ama sonra alıştı ortama ve tadını çıkardı doya doya.

Doğum günü partisi bitmiş ama gün henüz bitmemişti.


hava güzeldi, değerlendirmek gerekti..
ekim ayında belki de görebileceğimiz en güzel hava vardı, bir ara yağmur yağıyor, hemen arkasından güneş gülümsüyordu..
neredeyse denizin üzerinde yedik yemeklerimizi, ama tabi sonra Dila'yı tutmak mümkün olmadı, taş atalım denize diye tutturdu ve sahile indik..



taş attık denize, taşın suya çarptığı andaki sesini keşfettik, kahkalarla güldük, hep daha büyük taşlar attık ki ses daha kalın olsun, minik ellere sığabilecek en büyük taşları seçtik, fırlatabildiğimiz mesafe çoğu zaman kafamızın arkası bile olsa çook eğlendik, ohh be deniz iyi ki varsın iyi ki bize bu kadar yakınsın dedik...

























kuşlar vardı sonra, güvercinler, bir sürü güvercin ve onların arasında elleriyle onlara yem atan, "hadi yiyin" diye talimatlar veren, son kalan yemleri uzun bir süre avcundan bırakmayan, bırakmak istemeyen, onların yanından hiç ayrılmak istemeyen bir Dila vardı..





Hiç yorum yok: