1 Mart 2010 Pazartesi

evdeysen eğer pazar...


kahvaltı, krep, nutella, kahve.
bulaşık, mutfak, tabak, çanak, ıvır zıvır...
yatak, nevresim, temiz, ohhh miss...
bir minik banyosu, bitmek bilmeyen su keyfi, köpük, şampuan..
çamaşır, topla, yıka, bi daha yıka, ütüle, ütüle, ütüle....
çorba, domates, kızarmış ekmek, kaşar peyniri...
bulaşık, mutfak, tabak, çanak, ıvır zıvır...
futbol, futbol, futbol...
çadır, evcilik, çanta, okul...
filtre kahve, browni, abur cubur..
uyumayan bir minik, renkli kalemler, oyun hamurları...
futbol, futbol, futbol...
bir kaç ufak değişiklik, mutfak, gülümseme, mutluluk..
akşam yemeği, dana rosto, pilav, salata...
bulaşık, mutfak, tabak, çanak, ıvır zıvır...
hala uyumayan bir minik, makarnalar, boş kutular....
futbol, futbol, futbol...
müzik, dans, şarkı, bitmek bilmeyen enerji...
kahve kahve biraz daha kahve
pijama, uyku tulumu, yatak, ağlayan bir minik...
anne bitik...
saat 22,30
nihayet sessizlik...
















6 yorum:

komançi dedi ki...

"bir annenin pazar günüsü"
başlık buda olabilir sanırım :)

ekinymm dedi ki...

evet işte aynısından, bir annenin ayaklarını uzatamadan geçirdiği bir pazar günü :))

ruhum dedi ki...

Yoğun bir pazar olmuş:))
Sevgiler...

sinem dedi ki...

komançi, bir annenin pazar zannettiği günde olabilir :))

sinem dedi ki...

evet canım görüyorsun işte durumu...

sinem dedi ki...

aslında sakin bir pazar olsun diye evde olmayı tercih etmiştik, hatayı orada yapmışız galiba feyza :))